Sürücüsüz nakliye aracı olmasının yanında güvenli, ekonomik ve çevreye dost olan T-pod, 2020 yılında hizmete başlayacak!
T-pod’ların her yeri kamera ve telemetre sistemiyle donatılmasının sayesinde otonom sürüş özelliklerine sahip nakliye araçları olabiliyor fakat önemli durumlarda merkezi tesislerinde bulunan sürücü istasyonlarındaki yetkili kişiler tarafından uzaktan da kontrol edilebilecek. Böylelikle nakliye sırasında sürekli işin başında olan biri yerine, her gün vardiyasının ardından evine dönebilen bir çalışan olacağından iş gücünden daha çok potansiyel alınabileceği düşünülüyor.
T-pod filosundaki her araç ortalama olarak 7 metre uzunluğunda olması ve 15 standart paket kargo taşıyabilecek kadar hacme sahip olması planlanıyor. Tam yükünü aldığında 18 ton ağırlığında olacağı düşünülen araçlar, bu kilo altında 200 kWh batarya ile birlikte 200 km yol gidebilecekleri hesaplanmış.
İlk tam prototipi bu hafta tanıtılan T-pod’un yol testleri ise bu yıl içerisinde tamamlanacak gibi gözüküyor. 2020 yılında tahminen 200 T-pod içeren bir araç filosu kurulması düşünülüyor. Bu filonun İsveç’te göreve başlayacağı belirtiliyor. Bunun için İsveç’te üzerine düşen görevi yaparak yollardaki sorunları halledip yeni şarj istasyonları kuruyor.
Teknoloji yatırımcılarına göre T-pod’lar geleneksel nakliye araçlarına göre çok daha sesiz, güvenli ve çevre dostu olmasının yanında aynı zamanda daha ekonomik olduğu için en geç birkaç yıl içerisinde yaygınlaşacağı belirtiliyor. Kaza oranının daha düşük olması ve ek olarak şoför giderlerinin de olmaması bu alandaki cazip olanaklardan bir kaçı.