Siber Zorbalık Nedir, Siber Mobing Nedir, Siber Zorbalık Nasıl Fark Edilir? ve Siber Zorbalıktan Korunmak İçin Hangi Önlemler Alınmalıdır? Gibi soruların cevaplarını ve Siber Zorbalıkla alakalı diğer tüm detayları sizler için bir araya getirdik.
Siber Zorbalık son dönemde basında oldukça fazla ön plana çıkmaya başlayan ve üzerine çeşitli araştırmalar yapılan bir konudur.
Temelinde ise özellikle gençlerde ve çocuklarda artan İnternet ve Sosyal Medya Kullanımlarına bağlı olarak yükselmeye başlayan zihinsel ve bedensel baskılar yer almaktadır.
Siber Zorbalık Nedir?
Siber Zorbalık, Bilgisayar veya Cep Telefonu gibi iletişim araçları ile bireylere hakaret edilmek veya bireyleri tehdit etmek suretiyle onları küçük düşürmek, rezil etmek veya tehdit etmek gibi onlara zarar verebilecek durumların tamamıdır.
Siber Zorbalık günlük yaşamda uygulanan Mobing veya Şiddetin biraz daha İnternet ve Sosyal Medya üzerinden yaşanması durumu olarak ele alınabilir.
Siber Zorbalık özellikle son dönemde çocuklar ve gençler arasında hızla yükselmeye başlamakta ve bir dönemler Klavye Delikanlılığı olarak adlandırılan yapı yavaş yavaş Siber Zorbalık alanına kaymaktadır.
Siber Zorbalık Sonrası İntihar Vakaları Artıyor
Özellikle çocuk ve gençlik dönemlerinde yaşanan Siber Zorbalık sonrasında psikolojik olarak sorunlar ortaya çıkabiliyor ve bu sorunlar ilerleyen süreçte intihar vakalarına sebep olabiliyor.
İnternet ortamında gençlerin birbirlerini rezil etmeleri, farklı fotoğraf veya video paylaşımları ile sosyal medya üzerinden kendilerine olan güvenlerini ve saygılarını sarsmaları buna sebebiyet veren en önemli unsurlar arasında.
Reel Sosyal Yaşamları daha kısıtlı olan ve kendilerini daha fazla Sosyal Medya Sitelerine yönlendiren gençlerde bu sorunlar daha fazla görülmeye ve daha ciddi problemlere dönüşmeye başlamaktadır.
Siber Zorbalık Nasıl Fark Edilir ve Hangi Önlemler Alınmalıdır?
Çocukları ve Gençleri Siber Zorbalıktan korumak özellikle Ebeveynlerin oldukça dikkat etmeleri gereken konulardan birisidir.
Günümüzde genellikle Anne ve Babalar çocukların Sosyal Medya yaşamlarını pek fazla takip etmemekte ve burada yaşadıkları sıkıntılara yabancı kalmaktadırlar.
İşte bu sebeple de çocuklar arasındaki Siber Zorbalık artmaktadır.
Peki, aileler Siber Zorbalık konusunda neler yapabilirler. Dilerseniz bu biz uzman tarafından yapılan açıklama ile sizlere aktaralım.
Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Akbulut, siber zorbalığa maruz kalanlarda kişilik değişimi, içe kapanma, kızgınlık, gerginlik, internet kullanımı sonrası hüzün ya da öfke gibi birçok sonucu olabileceğini söyledi. Akbulut, şunları söyledi;
“Eğitimcilerle ve uzmanlarla bu davranış değişiklikleri hakkında sürekli iletişim halinde olunmasında yarar var. Ailelerin güvenli internet ile ilgili altyapı önlemleri hakkında bilgi sahibi olması gerekiyor. Çocuğun özel hayatını ve bireysel sınırlarını ihlal etmeden, karşılıklı diyalog içerisinde siber dünyadaki paylaşımlarını gözlemlemeye çalışmakta yarar var. Ayrıca çocuk kurban olmasa bile çevresindeki zorbalık örneklerinden haberdar olabiliyor. Bu bağlamda sağlıklı bir etkileşim, bu tatsızlıkların önüne geçmede de büyük önem taşıyor. Bu tür saldırılara maruz kalmadan önce alınacak bazı önlemler var. Sanal âlemde özel bilgilerin paylaşılmaması, tanınmayan kişilerin arkadaş olarak eklenmemesi, profilin herkese açık tutulmaması, provoke edici içeriklerin paylaşılmaması gibi. Eğer bir zorbalık gerçekleşirse saldırganı görmezden gelme, engelleme ya da zorbalığın gerçekleştiği ortamdan kaçınma gibi davranışlar, yaygın olarak başvurulan başa çıkma stratejileri arasında gösteriliyor. Saldırılara karşılık verilmemesi, zorbalık örneklerinin ve kanıtlarının saklanarak velilere ve gerekirse yetkili mercilere bildirilmesi önem taşıyor. Ancak yardım alma ve büyüklerle bu tür sorunları paylaşma bağlamında ciddi eksiklikler var.”
Alınacak önlemler noktasında Siber Zorbalık Araştırma Merkezi (Cyberbullying Research Center) kurucusu ve Florida Atlantik Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. Sameer Hinduja aileler için şu temel koruyucu bilgileri veriler.
- Çocuğun duygu durumu öncelikli olmalı.
- Aileler okulla işbirliği halinde olmalı. Veli toplantılarına katılım sağlamalı, öğretmenlerin gözlemlerine kulak vermeli.
- Gerekli görüldüğü durumlarda sosyal medya hesaplarında (Facebook Instagram, Snapchat, Twitter gibi) bildirimler yapıp, problemli yorumların kaldırılması için önlemler alınmalı.
- Ebeveynler çocuklarını dinleyip, onlarla konuşmalı ve sorunun ne olduğunu tam olarak öğrenmeli.
- Siber Zorbalık gibi bir durumun yaşanması durumunda kanıt toplanmalı. Problemli olduğu görülen her türlü yorum, emoji ve görüntünün ailelerde belgeli olması gerekli. Mail, ekran görüntüsü ya da çıktı olarak toplanması önerilmekte.
- Gerektiğinde profesyonel yardım alınmalı. Siber zorbalığa maruz kalan kişinin uzman biri tarafından sunulacak yardıma ihtiyacı olabileceği unutulmamalı.
Bunlara ek olarak,
Çocukların sadece Siber Zorbalığa Maruz Kalması değil Siber Zorbalık Yapması da ilerleyen dönemler için aileler ve çocuklar adına büyük bir risk doğuracaktır.
Bu sebeple de çocuklarınızın Sosyal Medya kullanımlarını kontrol altında tutmanız, arkadaş ilişkilerini özellikle takip etmeniz, çevresindeki reel veya sanal tehditlere karşı onları uyarmanız ve korumanız önemli bir detaydır.
Öğretmeni ve Arkadaşları ile kuracağınız doğru diyaloglar çocuğunuzun yaşadığı dönemsel sorunların size daha hızlı ve doğru bir şekilde gelmesine de yardımcı olacak ve Siber Zorbalık da dahil olmak üzere çocuğunuzu birçok dış etmenden korumuş olabileceksiniz.